Afiyet Olsun
Ece Akay
Yerleştirme, 2017
Kese Kağıdı, Serigrafi
Ege topraklarında gencecik bir gürgendim ben.
Beşparmak Dağları’nın ardında, küçük bir düzlükte yaşardım. Sabahtan akşama kuşlar uçardı tepemde, biçimden biçime giren, renk renk bulutlar uçardı.
Tabii, her biri birbirinden yeşil, birbirinden iyi, birbirinden güzel komşularım vardı. Sözgelimi, birkaç ağaç boyu ötemde, benden on üç yaş büyük olan, kambur bir köknar yaşardı. Onun bir kuş uçumu uzağında da, orta yaşlı bir gürgen vardı.
Daha ötede, çıtırdayıp duran kozalaklarıyla birlikte kıpkızıl çamlar vardı sonra, bulanık ardıçlar, ladinler ve kestaneler vardı.
Düzlüğün sonunda da, hepimizden büyük olan, ak sakallı bir meşe yaşardı. Ben kendimi bildim bileli, gövdesini saran çalı hışırtılarının arasında, bir bilge heykeli gibi, olanca haşmetiyle öylece duruyordu bu meşe.
Hasan Ali Toptaş, ‘Ben Bir Gürgen Dalıyım’, sayfa 7.
Bu çalışma, sanat nesnesinin dünya üzerinde değişmez ve dönüşmez bir yer işgal etme zorunluluğunu ortadan kaldırmayı amaçlamaktadır. Gürgen’in sesini duyuran Toptaş’a teşekkür ederim.