AsiKeçi, kolektif yaratıcı süreçleri deneyimlemek amacıyla bir araya gelmiş; bağımsız, otonom, direnişçi ve ayrıksı bir sanatçı biraradalığı olarak 2014 yılında kuruldu. Sanatı, sanatsal güç odaklarınca yönetilen steril alanlardan, kamusal alanlara taşıyabilmek hedefi doğrultusunda ilerliyor ve tüm sanat kompetanlığı müesseselerini sorguluyor. AsiKeçi, koordinasyonunu üstlendiği sanat etkinliklerini gerçekleştirirken portfolyo değerlendirme, jüri seçimi ve katı küratörlük süreci gibi, yaratıcı bireyler arasında dikey hiyerarşi yaratan yöntemlere başvurmuyor. AsiKeçi fiziksel ve sanal kamusal alanlar arası iletişime önem vererek, tüm etkinliklerini sanat ile izleyici / katılımcı arasında keskin sınırlar çizen kültür kurumlarının göz ardı ettiği kamusal alanlarda konumlandırmaya çalışıyor.
AsiKeçi is an independent, autonomous, disobedient and rhizomatic solidarity of artists and non-artists got together in 2014, in order to experience collective creative processes. AsiKeçi moves with the aim of liberating art from the sterile and exclusive zones governed by artistic power centers and brings a debate of art competence to table. AsiKeçi does not engage in methods that create top down hierarchy amongst the creative actors, such as portfolio evaluation, jury selection and rigid curatorial processes. AsiKeçi invites interaction in actual and virtual public spaces, strives for organizing art activities in spaces which are excluded by cultural institutions that have strict boundaries between art production and the art viewers/participants.
We are open to dialogue and have collaborated to date with more than 50 artists and performers from Istanbul, Tokyo and Belgrade. We applied for and received EU funding only once before to cover the travel expenses of international guests and the printing of a catalogue for our last event. Otherwise, we finance our creative activities ourselves on a shoestring. Right now, there are nine of us who consider ourselves to be Rebel Goat. Three of us are educated as architects, two as industrial designers, one as a teacher and later as a photographer and one as an anthropologist; a ceramic artist and a communications and media specialist both have a graduate degrees in art history. Most of us do not have 9 to 5 regular jobs. We were born between 1964 and 1986.
Mesel
Evvel zaman içinde, beşer-i şaşar çember biçiminde kuruyordu yuvasını ottan çamurdan. Kalbur saman içinde kentler örüyordu yuvarlak, amorf, organik. Yandılar, yıkıldılar.
Oysa nehir kıyısına kurulmuş bir kent, suyun akışını izlerdi ahenkle. Önüne bir tepe çıktığında onun yamacından dolanırdı. Merkeze eşit uzaklıktaki sınırların içinde sokaklar kıvrılır, bükülür; çıkmazla bitip hiçbir yere gitmeyebilirlerdi. Sur sürenindi.
Dünyanın başka başka yerlerinde, bambaşka zamanlarında insanlar; yan yana çembere dururlardı. İşe çember olup başlayıp, nihayetinde şifa buldukları olurdu. Nimetten nedametten insan deneyimleri biriktirirken kimi zaman denk, kimi zaman girdap dönerdi.
Girdap bazı şeyleri içine çeker, bazılarını dışarı iterdi. İçerdekileri savurur, sıkıştırır, boğardı. Denk, sarıp sarmalardı. Bükülür darlığa sığar, yayılır ferahlığa açılırdı.
Mesele
Eski Yunan’daki anfilerin, yerli halkların oluşturdukları iletişim halkalarının mirasının bir kısmını kaybetmedik. Değişen mimari ve toplumsal organizasyonların nasıl olup da bugünlere geldiğini anlatan bir çok analiz ve anlatı var hayatlarımızda. Öte yandan başka yerlerde ve zamanlarda, başka biçimlerde denenmiş tecrübeleri ya da bambaşka yenilerini bulmak için hevesimiz de var. Değil mi ki var varanın. Yaratıcı süreçlerde çember halinde konumlanmanın üretkenliğini biz de deneyebiliriz. Herkes çeperde durma, birbirine ve dışarıya oradan bakma ön kabulü ile yerini tutar. Çemberin üzerindeki her bir nokta bir diğerinden ne daha az üretken ne de daha az görünen olur.
Mesela
Herkes ebe, herkesin pabucu yarım...
“Asi Çember” kuralım..
Önce kavilleşelim: Bağımsız, direnişçi, otonom bir biraradalık olmaya. Steril sanat kompetanlığı müesseselerinden, portfolyo değerlendirmelerinden, jüri seçimlerinden ve caka satar küratörlükten uzak durmaya.
Sonra birbirimize bakıp soralım: Ne görüyoruz? Ne yapmak istiyoruz? Nasıl? Neden?
Çember olup yaratıcı, anlatıcı ya da iyileştirici “şeyler” yaratabilir miyiz? Birbirimize yabancılaşmadan disiplinlerarası bir “oyun” kurabilir miyiz?
Asi Keçi Ankara Sanat İnisiyatifi sizi “Asi Çember”e çağırıyor:
Asi Çember Atölyeleri performans, dans, müzik, multimedya, işitsel sanat, etkileşimli sanat üzerine düşünen, üreten; sanat ve teknolojinin birbiriyle bakışımlı, hatta içiçe olduğu alanlarda gezinen beden ve zihinleri tanıyanların kesişim kümesi olmayı amaç ediniyor. Tüm bu disiplinlerin birbirleriyle etkileşerek, ortaklaşa üreteceklerinin gizil gücü bizi heyecanlandırıyor. Hele bir de bu üretimler kamusal alana çıkmayagörsün...
İlk Workshop 23 Mart 2019 Cumartesi günü, 13:30’da Platform Sanat’ta yapıldı.